TÜRK MİLLETİ ve DEVLET’i için büyük yıkım olacak SEVR’i kabul etmeyen bir milletin, tekrar düşmana MİLLİ UYANIŞLA dur dediği, Kurtuluş savaşı sonucu kazandığı zaferin devamı olan Lozan Antlaşması İsviçre’nin Lozan şehrinde, tarafları olan Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ve İtilaf Devletleri arasında karşılıklı mücadele, birbirine karşılıklı verilen tavizler ve çetin müzakereler sonucunda 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanması ile sonuçlanan ve 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe giren tarihi bir belgedir. Şimdi sevgili okurlar; Yukarıda kısaca sizlere Lozan antlaşmasını anlattım. Çok fazla detaya girmemize gerek yok, bunları işin uzmanı akademisyenler daha çok yazar ve çizerler. Bugün yazımızda biraz daha şu an Türkiye’de siyaset yapan siyasi parti ve siyasi düşüncelerin kendi siyasi menfaatleri ve çıkarları için sıradanlaştırıp küçültüldüğü, değeri çok yüksek ve tarihsel yeri umulanın çok üstünde olan bir Lozan Antlaşmasının , nasıl siyasiler tarafından malzeme konusu edildiğini, menfaat atışmasının aslında bu büyük antlaşmanın gölgelenmesine nasıl sebep olduğuna bakalım. Bu durum sıradan bir vatandaş olan benim gözümden nasıl görünüyor onu yazalım ve not düşelim.

Bir kesim siyasiler Lozan’ı yok saymak ATATÜRK’ü yok saymaktır diyor, bir diğer siyasi kesim ise Sevr’i gösterdiler Lozan’a razı ettiler, birileri başarısız bir masa başı mücadelesini bizi başarı olarak gösteriyor diyorlar. Bu şekilde bu günümüzün Türkiye siyasi hareketleri günü kurtarmak ve bulundukları makamları korumak , yaptıkları hataları örtbas etmek amaçlı bu konuyu istismar ediyorlar. Atatürk’ü sevdiğini ve yolunda gittiğini söyleyenler onun üzerinden son durumu daha güçlü olan siyasi harekete vurarak aslında kendi çıkış noktası olan siyasi değerlerine tümden zarar veriyor ve geçmişini inkar eder bir siyasi söylemle devam ediyor. Bir diğeri ise varolduğu siyasi yapının Lozan eğer olmasaydı demokratik bir şekilde kendilerine şu anda iktidar oldukları bu güç ve güçlü duruşu nasıl sağlayacaklarının hesabını yapamıyorlar yada yapmıyorlar. Ya arkadaş adama sormazlar mı ! Bu antlaşma ne zor şartlardan sonra ne zor müzakereler sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya tarihde tekrar yer almasını sağlayan bir büyük olaydır. Sizler bu siyasi menfaatleriniz için malzeme yaptığınız bu büyük olayı ülkemizin tekrar Sevr kadar olacak tehlikeli bir duruma doğru giderken, Lozan’a tekrar ihtiyaç duyulur durama doğru ülke savrulurken siz neden ülke menfaatine bir siyasi akım yada siyasi çalışma yapmassınızda bu ülkeyi bugüne getiren yüzyıllık bir başarıdan nemalanmak istersiniz. Tabi bu siyaset yapmanın kolay yolu, tabi bu mücadele etmeden bilmeden tarihe not düşülmüş büyük başarılardan yaralanarak istedikleri yere gelme söyleminin kitlede oluşturduğu yanıltılmış olumlu başarının kısa yolu. Sizlerde artık söylemi bir yana bırakıp yapın bu ülke için birşeyler görelim.

Sizler biliyorsunuzdur sanırım ! hatırlatmakta fayda var. LOZAN; bir milletin işgal edilen toprakları üzerinde tek bir düşman bırakılmamasının, son kalanının denize dökülmesinin belgesidir. Şimdi söz sahibi siyasilere soralım ; Ülkede ki söz sahibi siyasiler ülkenin iç ve dış işgal girişimi hareketleri için ne yapmaktadırlar ? Lozan, teslim olmuş yada edilmiş bir imparatorluktan yeni bir ulus devlet ortaya çıkarılmasının adıdır. Şimdi soralım; Bu ülkede söz sahibi siyasiler yıkılışa sürüklenmek istenen bir bağımsız ulus devlet için ne yapmaktadırlar ? Lozan, işgal edilen bir milletin vatanını geri alarak üzerinde milli bir devlet kurmasının adıdır’’ Şimdi söz sahibi siyasiler soralım; Bölünme riskine karşı nasıl bir sona hazırlanmışlardır yada nasıl bir milli duruş sergilemektedirler ? Lozan, Kapitülasyonların ortadan kaldırılarak ülkenin milli ekonomiye ve milli bağımsızlığa kavuşturulmasının belgesidir. Şimdi söz sahibi siyasiler soralım; Ekonomik çöküntüde olan ülke için nasıl bir bağımsız ekonomi öngörmektedir? Lozan, aile devletinden milletin devletine geçişin adıdır. Şimdi siyasiler Soralım; Özgürce yaptıkları siyaseti korumak için, milletin eğemenliğini pekiştirmek ne yapmaktadırlar?

Lozan, Avrupa’daki alacaklı devletlerin, Türkiye maliyesine el koymasının sonunun geldiğini gösteren anlaşmadır. Şimdi siyasiler soaralım ; Borç batağına batırdıkları ülke için nasıl bir son hazırlamaktadırlar ? Herkes milli bir cihaddan bahseder, milli cihat sevr’e yol verenler karşı duran Türk Milleti’nin top yekün yaptığı savaş sonrası tarihe not düşülen LOZAN belgesidir. Dinimize göre cihat bir nefsi müdafaa işidir.LOZAN; bu ülkenin sigortası bu ülkenin geleceğinin teminatıdır. Bu böyle kalmalı herkes eteğinde ki taşları döküp kendisi ile yeniden hesaplaşmalı , olabilecek hainliklere karşı birlikte dik durmalı ve mücadele etmelidir Lozan’ı kullanarak değil Lozan ruhu ile !

Kahraman Karaman