logo

Tonyukuk by:

May 15 2017
blog

Manada "Devlet" Olanın Elini Öpmek

Bizler yaş olarak BAŞBUĞ’umuzu gençlik yıllarımızda o büyük insanı MÇP dönemine denk gelen bir süreçte ve daha sonra MHP zamanında onu yaşamak ve görmek kısada olsa nasip oldu. O zamanı yaşamış olsak da Başbuğ’u çok yakından tanıma ve onun fikirlerini anlama zamanımız pek olmadı. O anlamada büyük, geleceği gören düşüncelerini kendisini fikir ve düşüncelerini tam olarak kavrayacak ortamları yaş itibari le mümkün değildi. Bugün çok daha iyi ve anlamları çok ileride olan fikirlerinin ne kadar değerli olduğuna bugünde şahit oluyoruz. Başbuğ’umuzu daha çok okuduğumuz ve duyduğumuzla yaşadık. Bu anlamda fikirlerinin ne kadar devletti ve ne kadar Türk milletinin yanında olduğuna şahit olduk. Bu şahitliğe vesile olan aynı duruş ile Devlet Bey’dir. Devlet Bey bu duruş ve bakışlar mücadelesine devam etti davanın sahipleri ile birlikte. Başbuğ rahmetli olduktan sonra bütün ömrünü davasına adamış DEVLET bakışlı bir lider; Hem sadakatli ,hem davasına inanmış, hem duruşuyla örnek, hem Başbuğ’u bir an yalnız bırakmamış, hem bütün dava arkadaşlarına sonsuz sahip çıkmış ,hem devletine hem milletine hizmet için adanmış bir ruh ve beden, hem de Başbuğ’un izinden bin an sapmamış bir siyasi duruş. Hem de önceden ihanet edenlere karşı nasıl mücadele edilmişse bugünde o aynı şekilde ihanet edenlerle mücadele etmekte olan savaşçı bir bakış. Başbuğ gibi gören Başbuğ gibi yaşayan ve Başbuğ gibi hareket eden bir lider 21 yıl önce MHP’nin başına geçti. Ve bu bakış ve bu duruşla bugün hala aynı mücadeleyi aynı duruşu göstermektedir. Bizler Devlet Beyi tam yaşayan ve tam itaat edenlar olarak her şeye şahit olduk.

Sayın Devlet BAHÇELİ’yi anlamak için sadece bir insan sulieti olarak bakarak anlayamayız. Duruşuyla, siyasi ön görüsüyle ,Türk milletine sevdasıyla ,Türkiye’nin geleceğine olan hizmetleriyle bakmak lazımdır. Başbuğ’a tam sadakat duruşu ile hareket eden ve bak bir insandır. Devlet bey bütün bu süreçlerde sadakat abidesi olmuştur ve bu süreç içerisinde tekrar bir ihanet süreci başlamıştır. Başbuğ adına ahkam keserek ‘’ülkücülüğü bitirdiler’’ diyen bir bir oluşum peydah olmuştur. Başbuğ ve devlet bey zamanında da yaşanan ihanet bire bir aynıdır. Yine bir yerler bağlı odakların Türkiye’nin teminatı olan MHP’yi yıkmak yok etmek ve Türkiye’yi zayıf düşürmek olan bu hain girişimler dur demiş ve bu hainliği sav etmiştir. Bugüne gelindiğinde Türkiye zor bir süreçten geçerken devletin yanında durmuş, ihanet edenlerle savaşmış, devletin güvenli geleceği için bir Cumhur İttifakı kurmuş ve başarılı olmuştur. Bu Cumhur İttifakı ile Türkiye’yi zor şartlardan geleceğe taşımanın yolunu açmıştır. Bütün bu olanlara karşı İmrenilecek kadar büyük bir siyasi akılla başarılı olmuştur. Bütün hainlerin yok olmasını beklediği bir zamanda zirve yapmıştır. MHP ve Devlet Bey’in başarısı hem dönemin adamlarını tekrar harekete geçirmiştir. İçerden ihanet edip gidenler bu başarından sonra tekrar ufak ufak barışma ve yakınlaşma sinyalleri vermektedirler anlamsızca ve ahlaksızca. Ama insan bir kaç soru sormadan edemiyor. Bir an olsun bile Başbuğ’un izinden sapmayan bir lidere ihanet edip tekrar elini öpmek ne anlama gelir ? O kadar kolay mı o eli öpmek ? O kadar kolay mı ? Olanlardan sonra gelebilmek devlet gibi duran birinin yanına ? Ne anlama gelir bu ? Bu omurgasızlıktır çaresizliktir !!!

Ne anlama gelir kısaca hatırlatmak isterim. MHP’nin bayrağını düşürmek için neler yapmadıklar ki; Lider’i ahlaksızca, yaşlıdır, ülküsüzdür. Mhp’yi bitirmekle görevlidir dediler. Şerefsizce teslim oldu ne yapsın kaseti var dediler. Onursuzca tarzan zorda, abbas yolcudur dediler. Gitmedik mahkeme, yapılmadık entrika koymadılar. Kapısını çalmadık parababası, kapısını çalmadıkları cemaat bırakmadılar, Sürtünmedik medya patronu kalmadı. Yardımı olur mu diye göz kırkmadık yabancı temsilci, yabacı misyon kalmadı. Devlet Bey hastanede ölümle pençeleşirken onlar operasyonlara başladılar. Fırsatçılık yaparak tarla kurultayı yaptılar. ilk ihanette ki benzer sözleri ve davranışları duyduk bunlardan. Bunlar Tarlada toplanıp, tel örgülerde takılı kaldılar. Whathap üzerinden delege topladılar, korsan kurultay düzenleyip olmayan delegeyle kongre yapmak istediler. Ne fitneler çıkardılar ne oyunlar oynadılar teşkilatları kapatmak için. Telefonlara sarıldılar ikna odaları kurdular, İstifa et ilk sıra garanti yerin geleceğin diye her yolu denediler. Bunları zamana yaydılar etkisi şiddeti MHP’nin içinde daha fazla hissedilsin diye. Hep birlikte değil tek tek dökülün deprem çıkartın, korku salın diyerek teşkilatları delegeleri ayaklandırdılar harekete geçirdiler. Daha yazamadığımız yüzlerce ihanet hesapları. Ama bu süreç ilerledi Devlet bey ve teşkilatı direndi parti ve lideri dimdik ayakta kaldı .Ama onlar durmak bilmedi yeni parti kurdular ve bu dafa buradan saldırmaya MHP’yi bunun üzerinden yok etme planları yapmaya başladılar. CHP’ye mi gitmediler, HDP’ye mi yakınlık göstermediler, kıratçı mı olmadılar, merkezci mi olmadılar, siz bittiniz %3-4 alacaksınız partiyi bitirdiniz mi demediler…olmadı. Zafer MHP’nin Zafer Devlet Bey’in olmuştu. Yine oyun bozulmuştu. Bütün bu olanlardan sonra ‘’ülkücülüğümüz’’ bize yeter diyenlerin MHP sandalyelerine doğru hızla Devlet Bey’in elini öpmeye sıraya girmişlerdi…Bu bitişti aslında onlar için.

Bütün bu olanlara karşı bugün baktığımda Devlet Bey Başbuğ’umuzun emanetlerine tam anlamıyla sahip çıkmış, devlet gibi duran devlet gibi yaşayan ve davasına bir ömür adayan ve şefkati sınırsız olan bu adama geri dönüp ihanetten sonra elini öpmek tam anlamıyla midesizliktir. Önemli olan bir yerlere gelmek için elini öpmek değil önemli olan manada değerli olan ifadesi ve duruşu olan bir el öpmek ancak DEVLET’çe bir el öpmektir. Bunlar şekilci makamcı el öpmelerdir.Bu olanları ülkücü zihin bir yerlere not etti. Öyle kolay değil liderin elini öptük tamamdır demek !!! Bu son olanlardan sonra her şey liderin bakışında gizlidir. O ‘’Bir kere ihanet eden her zaman satar’’ diyerek zaten durumu izah etmiştir.


Kahraman Karaman

YORUM YAPIN

Gönder